Bir "gölge" olarak yaşamayı tattığında, hiç'in bir anda nasıl da her olabildiğini anlayacaksın...

Saturday, May 4, 2013

Dünya, Tek Bir Yüzle Yaşamak Için Oldukça Zor Bir Yer

Öyle bir hissin içindeydi ki; yıllar boyunca konuştuklarının arasından tek tek seçerek, söyleyemediklerini toplayabilecek gibi hissediyordu kendini. Artık çoğu şeyi (hiçbir zaman herşeyi olamayacak zaten) anlayabildiğini düşünüyordu. Kim bilir? Belki de bir yanılgıdan ibaretti; önemi var mıydı?

Her zamanki gibi yine sabah kalkmış ve siyah beyaz küçücük kareciklerle donatılmış kupasıyla kahvesini almış, dört kişilik bir kül tablasının, hesaplı olsun diye, yalnızca tek kişiliğini kullanıyordu. Biliyordu ki içinde birçok 'o' vardı aslında. Artık bunu biliyordu. Bunu anlayabilmesi için o günün diğer günlerden farkı neydi hiç kimse bilmeyecekti; belki gece uyurken hiçbir zaman hatırlayamadığı ama bilinçaltına işleyen rüyalardan biri, belki de güneşin matlığı, ya da sokakta oynamayan çocukların korku dolu sessizlikleri... İçinde barındırdığı 4 farklı kişilikle tanışmıştı işte.

Aslında varlıklarının hep farkında olduğunu o da biliyordu, belki korkuyor, belki de utanıyordu tanışmaya. Oysa 'içine' kapanık biri olarak, içindekilerle çoktan tanışmış olması gerekiyordu. Belki de içindekilerin pek de dışına açık kişilikler olmamasından kaynaklanıyordur. Yine ve yeniden; kim bilir? Yine ve yeniden; önemi var mıydı?

O'nlar için önemi olan tek şey artık bu farkındalığı yaşamaktı, bundan sonraki süreçte birbirlerini daha iyi tanıyıp, her birisini tamamlayabilmekti. Neden yok etmeyecekti de, aksine bütünlemeye çalışacaktı ki? Cevabını, hemen arkasından sokağa baktığı camın üzerine bordo bir rujla çoktan yazılmış olarak buldu. O sorunun cevabı değildi belki ama; o an, onlar için, o yazı yalnızca o soru için yazılmıştı ve büyük bir keyifle, yeniden sokağa çıkabilecek gücü içinde toplayışını adım adım hissetti. Ne mi yazıyordu?


No comments:

Post a Comment