Bir "gölge" olarak yaşamayı tattığında, hiç'in bir anda nasıl da her olabildiğini anlayacaksın...

Saturday, May 3, 2014

İki Gün Sonraya Doğacakken, Yarına Ölmek

Geçmişi hatalarıyla kabul etmek ne kadar zormuş be.. Geçen gün tam da bu 'keşke'lerin üstüne düşünürken yanıma oturan adamın durduk yere "'keşke' demeyeceksin hiç, onları da sen yaptın, üstlenip dersini alıp yoluna devam edeceksin." konuşmasını yapması.. Bir tür iç hesaplaşma mıdır nedir bilmiyorum..
sevdiğim her şeyi, herkesi zarar verici şekilde sevdiğimi düşünür oldum; bir kadın sevdim, belki de damarına kadar zehirledim tüm sevgimle; bakma, alkolü de çok severim ben, belki de o kadın kadar severim ama şu anki 'keşke'li anılarımın hepsinde alkol var.. ama işte beni ikileme düşüren; şu anki en güzel anılarımın içinde de o kadının olması..

geçmişimden ve içinde bulunan herkesten özür dilemenin yolu var mı ki? özür dilemek bile bi' çözüm olmayacak, bunu zaten biliyorum, bir tür kendini kandırmadır belki de..


eskiden yıldız kaydığında 'sevgilimle sonsuz mutluluk' gibi, 'onun bunun sağlığı bir an önce yerine gelsin' gibilerinden şeyler dilerdim.. bakıyorum da artık yıldız kaydığında bile sadece 'özür' diler olmuşum..

kendime çok mu yükleniyorum onu da bilmiyorum.. bunun adı yüklenmek mi yüzlenmek mi onu hiç bilmiyorum.. bildiğim tek şey dostlarım; büyümek zor iş, gelgelelim her bir zerre sonrasında kendini sorgulayan birisi için bir yerden sonra ne yollar gidilesi, ne müzikler dinlenilesi, ne resimler çizilesi, ve en önemlisi, ne aynalar bakılası oluyor..

daha fazla zehirlemeden bünyeleri, daha fazla kirletmeden zihinleri, daha fazla büyümeden, daha fazla büyütmeden uykusuz geceleri, hala çoğunlukla ergenken, hala kısmen erkenken, hala az biraz erdemken, bir zerre şansım varken..

iki gün sonraya doğacakken yarına ölmenin getirdiği bulutlu cennette çalan şarkının adıdır;
Pearl Jam - Black!

No comments:

Post a Comment